Aile Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş: Darbelere bir daha asla geçit verilmeyecek

Fethullahçı Terör Örgü­tü’nün ölümcül bir ref­leks ile son atağını yaptığı o meş’um gece, birebir vakitte ağır aksak ilerleyen demokrasi seyahatimiz açısından da bir kırılmayı tabir ediyor. Çünkü mil­letimiz o gece demokrasimiz­le birlikte bağımsızlığımıza da kasteden hainlere geçit ver­medi, destansı bir çaba ile kendisine çevrilmiş silahla­rın karşısına dikildi.

Aile Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş: Darbelere bir daha asla geçit verilmeyecek
Yayınlama: 15.07.2024
25
A+
A-

Türk mil­leti canı ve kanı değerine de­mokrasisine ve başkanına sahip çıkarak tarihi bir zafere daha imza attı. O gece ulusal iradenin tecelligahı olan Meclisimiz de farklı bir direniş noktası haline geldi. Halk ile birlikte milletve­killerimizin gösterdiği direnç ve darbecilere meydan oku­yan duruşu, o geceyi gerçek bir kahramanlık destanına dönüş­türdü. Meclis binamız Fetöcü darbecilerin gözü dönmüş sal­dırılarında ağır hasar aldı lakin demokrasi ruhu Gazi Meclisi­mizde adeta tecessüm etti.

15 Temmuz gecesi bu mille­tin gerçek bir önderin etrafında kenetlenerek neler yapabilece­ğini hatırlatması açısından da tarihi bir gece oldu. Cumhur­başkanımız Recep Tayyip Er­doğan’ın, her türlü vesayet te­şebbüsüne karşı kararlı duru­şu, 15 Temmuz’da abidevi bir noktaya ulaştı ve ulusal mücade­le ruhunu tekrar ateşledi. Er­doğan’ın davetiyle Türkiye’nin her kentinde bayan erkek, genç yaşlı her siyasi görüşten mil­yonlar, ellerinde bayraklarla so­kaklara döküldü. 252 şehit ver­diğimiz 15 Temmuz destanı bu topraklardaki varlığımızın bir kere daha tescili, bağımsızlığı­mızın teyidi olarak tarihimiz­deki ulu yerini aldı.

Teyakkuz halinde olmak vatandaşlık vazifemizdir

Bugün geldiğimiz nokta­da 15 Temmuz gecesi verdiği­miz 252 şehide ve 2740 gaziye karşı en büyük sorumluluğu­muz hala devam eden bu sin­si uğraşların farkında olmak ve karşısında durmaktır. FE­TÖ’nün bu coğrafyanın gördü­ğü en habis, en tehlikeli yapı­lardan biri olduğunu unuttur­maya, 15 Temmuz destanının Başkomutanını milletin nez­dinde itibarsızlaştırmaya yö­nelik her teşebbüsün karşısı­na, tankların karşısına çıktığı­mız üzere çıkmak zorundayız.

Bu bizim, vatanı için toprağa düş­müş binlerce şehidimize, ga­zimize, milletin selameti için ömrünü vakfetmiş ecdadımı­za ve çocuklarımıza olan bor­cumuzdur. 15 Temmuz ruhunu boğmak isteyenlere karşı ade­ta bir nöbet şuuruyla teyakkuz halinde olmak vatandaşlık gö­revimizdir.

Mayası istiklal aşkıyla yoğ­rulmuş bu necip millet asla unutmaz. Unutturmaya çalı­şanlar da bilmelidir ki bu mil­let darbelere bir daha asla geçit vermeyecek, 15 Temmuz des­tanının ulu anısına ilele­bet sahip çıkacaktır.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.