Antibiyotik kullanım şeklimizi değiştirecek, yeni bir nano-ilaç geliştirildi

Antibiyotikler sıhhat alanında gerçek manada hayat kurtarıcı olmalarına karşın, epeyce uğraştırıcı bir sürece gereksinim duyabiliyor. Gerekli tedavilerin uzun olabilmesinin yanı sıra, dozların öğünlere nazaran dikkatli ve hakikat vakitte alınması ve makul yiyecek ve içeceklerden uzak durmanız gerekebiliyor. Bu yüzden araştırmacılar, gereksiniminiz olan tüm antibiyotiği tek seferde alabilmenize imkan tanıyacak yeni bir dağıtım sistemi üzerinde çalışıyor.

Waterloo Üniversitesi’ndeki bilim insanları tarafından geliştirilen nano-ilaç sistemi, bir antibiyotik tedavisinin tamamını tek bir küçük pakette kapsül haline getiriyor. Kullanılan mikroskobik yağ asidi bileşikleri, sadece bakteriler tarafından üretilen toksinlerin varlığında ilacın beden içinde salınmasını sağlıyor. Baş araştırmacı Dr. Emmanuel Ho’nun söylediğine nazaran bu nano-ilaç, ilacın daima olarak salındığı klâsik tedavilerin bilakis sırf muhtaçlık duyulduğunda salınması için tasarlandığından ötürü çok dozla bağlı yan tesirleri azaltma potansiyeline de sahip. Nano-ilaç, muhtaçlık duyulmadığı durumda rastgele bir yan tesir olmadan bedende doğal olarak parçalanıyor ve bu da bilhassa daha ağır ilaçların getirdiği riskleri azaltıyor.

Streptococcus pneumoniae ve Gardnerella vaginalis

Yazarlar, iki başka makalede, yeniliklerini çoklukla insan hastalığına neden olan iki bakteri üzerinde nasıl test ettiklerini detaylı olarak açıklıyorlar. Bu iki bakteri, ekseriyetle menenjit ve bakteriyel pnömoni üzere önemli, potansiyel olarak ölümcül enfeksiyonlarda rol oynayan ve sepsise dönüşebilen Streptococcus pneumoniae ve rahatsızlığa ve olağandışı akıntıya neden olan yaygın bir vajina enfeksiyonu olan bakteriyel vajinozisin temel sebebi olan Gardnerella vaginalis’i içeriyor.

Bu bakterilerin her ikisi de yüksek yine enfeksiyon riski ile alakalı oldukları için bu nano-ilacın temel hedefi, hastaların çok sayıda ilaç dozu almak zorunda kalmadan enfeksiyonun yine ortaya çıkmasını engelleyecek bir sistem geliştirmekti.

Ayrıca bu sistem, enfeksiyonla çaba için tam olarak hakikat ölçüde antibiyotiğin uygulanması ve doz fazlasının oluşmamasını sağlıyor. Antibiyotiklerin çok kullanımı üzere çeşitli dozlama problemleri bakterilerin direnç kazanmasına sebep olabildiği için, bu yetenek antibiyotik idaresi için de değerli bir avantaj sağlayabilir.

S. pneumoniae ve G. vaginalis ile yapılan testler şimdilik bakteri kültürleriyle hudutlu tutuldu. Sistem, şimdi insanların alabileceği bir ilaca dönüştürülmüş değil, lakin muharrirler bu gayeye ulaşabileceklerini umuyor. Her iki çalışma da bu sistemin amaçlandığı üzere çalıştığını, amaç bakterinin varlığında ilacı istikrarlı bir formda saldığını gösterdi.

Yazarların belirttiği üzere bu teknoloji, genel tedavi kullanımının ötesinde de tesirlere sahip olabilir ve muharrirlerin da önerdiği biçimde teşhis ve antimikrobiyal kaplamalarda kullanılabilir. Ayrıyeten, çeşitli eserlerin daha uzun mühlet taze kalmasına yardımcı olmak için besin ambalajlarına uygulanıp uygulanamayacağını görmek için testler devam ediyor.

S. pneumoniae çalışması Drug Delivery and Translational Research’te yayınlandı. G. vaginalis çalışması ise Nanotechnology’de yayınlandı.