ABD’li havacılık devi Boeing, St. Louis bölgesindeki savunma sanayi tesislerinde çalışan yaklaşık 3 bin 200 makinistin greve gitmeye hazırlanmasıyla 1996’dan bu yana birinci kere büyük bir iş bırakma hareketiyle karşı karşıya.
Uluslararası Makine Çalışanları ve Havacılık Çalışanları Birliği (IAM) Local 837 üyeleri, Boeing’in son teklifini reddederek pazar gece yarısından itibaren greve gitme kararı aldı. Şirketin sunduğu yeni teklif, yüzde 20’lik maaş artışı ve emeklilik katkı paylarında iyileştirmeler içeriyordu.
Birlik Başkanı Tom Boelling, yaptığı açıklamada, “Üyelerimiz seslerini net şekilde duyurdu. Bu ülkenin savunmasında kritik rol oynayan bu işçiler, yetenekleri ve sadakatleriyle uyumlu bir sözleşmeyi hak ediyor” dedi.
Grev tehdidi, Boeing’in toplam gelirinin yaklaşık yüzde 30’unu oluşturan savunma ve uzay kısmı üzerindeki finansal baskıyı artıracak. St. Louis tesislerinde çalışan personeller, F-15 savaş uçağı, T-7 eğitim jeti, füze ve mühimmatlar ile 777X yolcu uçakları için modüller üretiyor.
ŞİRKETTEN “ÜRETİM SÜRDÜRÜLECEK” AÇIKLAMASI
Boeing yöneticisi Dan Gillian, grev planına hazır olduklarını ve grev dışı işçiyle üretimin sürdürüleceğini belirtti. Şirketin CEO’su Kelly Ortberg ise grevin tesirini küçümseyerek, bu grevin geçen yıl Seattle’daki büyük grevle kıyaslanamayacağını söyledi.
Boeing, sendikanın birinci teklifini reddetmesinin akabinde daha cömert bir muahede sunmuştu. Buna nazaran, ortalama yıllık fiyat 75 bin dolardan 102 bin 600 dolara çıkacaktı. Tartışmalı vardiya planı kaldırıldı ve şirketin emeklilik planına katkısı üç yıla yayılmak yerine çabucak verilecekti. Lakin, şirket 5 bin dolarlık imza bonusunun, mukavele 11:59’a kadar onaylanmazsa geri çekileceğini duyurdu.
Son periyotta havacılık dalında artan sendikal hareketlilik dikkat çekiyor. Bu yıl Pratt & Whitney çalışanlarının üç haftalık grevi Airbus’a motor tedarikinde önemli ezalara yol açmıştı. Boeing’in ticari uçak üretimi de 2024 sonunda iki aylık bir grevle sekteye uğramıştı. Uzmanlar, bu gelişmeleri nitelikli iş gücü kıtlığının sendikalara kazandırdığı yeni güç olarak yorumluyor.