CHP Milletvekili Tanrıkulu, Tutuklu Belediye Başkanı Özer’i Ziyaret Etti

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in cezaevindeki sağlığı ve motivasyonu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Tanrıkulu, Özer’in tutuklanmasının hukuka muhalif olduğunu savunarak, bu durumun toplumsal barışa ziyan verdiğini belirtti.

CHP Milletvekili Tanrıkulu, Tutuklu Belediye Başkanı Özer’i Ziyaret Etti
Yayınlama: 30.11.2024
7
A+
A-

(İSTANBUL) – CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 30 Ekim’de tutuklanarak yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’i Marmara (Silivri) Cezaevi’nde ziyaret etti. Tanrıkulu, “Ahmet Özer Kürt. Özer’in bu kimliği saklamadan, bu kimliği sahiplenerek Esenyurt’ta, Türkiye’nin en büyük ilçesinde belediye başkanı olmasını hazmedemediler. Dolayısıyla hiçbir desteği olmayan bir operasyon yaptılar ve bununla şu iletisi vermeye çalışıyorlar: ‘Bakın siz Cumhuriyet Halk Partisi’nde dahi olsanız şayet bu kimliğe sahipseniz, bu kimliği sahipleniyorsanız sizi belediye başkanı yaptırmayız.’ Dolayısıyla bir delil olmadan gözaltına aldılar, tutukladılar ve görevden aldılar. Şimdi iddianameyi hazırlamak için uyduruk, ne olduğu belli olmayan, tamamen hukuka aykırı olarak bir düzen içerisindeler” dedi.

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, yerine kayyum atandıktan sonra 30 Ekim’de tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderilen Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’i ziyaret etti. Ziyaret sonrasında açıklamalarda bulunan Tanrıkulu, Özer’in sağlığı ve motivasyonunun yerinde olduğunu ve cezaevinde çalışmalarına devam ettiğini bildirdi.

Tanrıkulu, Marmara Cezaevi önünde yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Profesör Dr. Ahmet Özer, tamamen hukuka, Anayasa’ya ters bir biçimde gözaltına alındı, misyonundan alındı ve tutuklandı. Yaklaşık bir aydır cezaevinde.

Her gün yandaş medyada hukuka karşıt bir biçimde, ne olduğu muhakkak olmayan birtakım bilgiler servis ediliyor. Bunlara aslında bilgi demek mümkün değil, kendisiyle ilgili olarak bir algı oluşturmaya çalışılıyor. Ancak tümü destekten mahrum ve hukuka uygun değil bütün bunlar. Gaye şuydu: Esenyurt’ta CHP’nin kazandığı belediyeye rant nedeniyle el koymak.

Ahmet Özer Kürt. Özer’in bu kimliği saklamadan, bu kimliği sahiplenerek Esenyurt’ta, Türkiye’nin en büyük ilçesinde belediye başkanı olmasını hazmedemediler. Dolayısıyla hiçbir desteği olmayan bir operasyon yaptılar ve bununla şu iletisi vermeye çalışıyorlar: ‘Bakın siz Cumhuriyet Halk Partisi’nde dahi olsanız şayet bu kimliğe sahipseniz, bu kimliği sahipleniyorsanız sizi belediye başkanı yaptırmayız.’ Dolayısıyla bir kanıt olmadan gözaltına aldılar, tutukladılar ve misyondan aldılar. Artık iddianameyi hazırlamak için uyduruk, ne olduğu aşikâr olmayan, büsbütün hukuka karşıt olarak bir nizam içerisindeler.

“Toplumsal barış istiyorsanız bu uygulamadan vazgeçmelisiniz”

Bir belediye liderini şayet gözaltına alıyorsanız o vakte kadar kendisiyle ilgili olan argümanların tümünün delillendirilmesi lazım ve toplanmış olması lazım. Ortadan bir ay geçti, şayet sahiden hakkında bir tez varsa, bir tez başlangıcı varsa yazarsınız bir hafta içerisinde iddianamesini, mahkemeye sunarsınız. Bir arayış içerisine girmezsiniz. Fakat ortadan geçen bu müddet, tıpkı vakitte Ahmet Özer’le ilgili olarak bir delil yaratma, delil oluşturma, sahte işler yapma, hukuka aykırı işler yapma sürecinin de işlediğini gösteriyor.

Ahmet Özer, her iki Esenyurtludan birinin oyunu aldı. Şimdi Esenyurt halkının yüzde 80’i, AK Parti’ye de MHP’ye de oy veren yurttaşlarımızın da çoğunluğu, Ahmet Özer’in bu şekilde görevden alınmasına karşılar. Bunu mutlaka Adalet ve Kalkınma Partisi de ölçüyor. Bu hukuka aykırılığa son verin. Kayyum meselesi bütün Türkiye’de ve Esenyurt’ta sonuçta bir aidiyet meselesinin zayıflaması demektir aynı zamanda. ve bütün bu operasyonlar her ne kadar adını tırnak içerisinde terör deseniz bile yurttaşlarımız şunu çok iyi biliyorlar ki, bu aynı zamanda Kürtlerin siyaset yapmasına, kendi kimlikleriyle siyaset yapmasına engel olunmasıdır. ve Kürt kimliğinin Türkiye’de giderek yok olması için bir uğraşın ismidir kayyumun atanması birebir biçimde. Bunlara son verin. Şayet nitekim toplumsal barış istiyorsanız ve bu barışın bir an önce gerçekleşmesini istiyorsanız bu uygulamadan vazgeçmelisiniz. Bu hukuksuzluklara Ahmet Özer’in şahsında bütün belediye başkanları bakımından son verilmesi lazım ve yenisinin olmaması lazım. Bütün bu işler Türkiye’nin toplumsal barışına, adalete hizmet etmiyor ve etmeyecek.”

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.