CHP’de Kurdun Dişine Kan Değdi

Cumhuriyet Halk Partisi’nde “Kurultay”lar sezonu açıldı. Kadın Kolları, Gençlik Kolları ve şimdi de yaklaşan Tüzük Kurultayı ile CHP’de hançerler pardon kılıçlar çekildi. Aslında 5 Kasım 2023 tarihinde yapılan 38. Olağan Kurultayı’nda ortaya atılan iddialar, pazarlıklar ve hançerler aslında bugünlerin habercisi olarak CHP Örgütünde hem ahlaki, hem de vicdani olarak bir daha tamir edilemeyecek şekilde bir çöküşü başlattı.

Geçtiğimiz hafta tamamlanan Kadın Kolları Başkanlığı seçimi gösterdi ki aslında kadınlardan daha çok erkeklerin mücadele ettiği bir yarış alanına dönmüş durumda. Bu durumu da aslında adaylıktan son anda çekilen Merve Kır sosyal medyasında çok güzel ifade etmiş.

Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu’nun kongre sürecine müdahil olmasıyla seçimi Genel Merkezin desteklediği Osmaniye Milletvekili Asu Kaya kazandı.

Asu Hanım aynı zamanda TBMM’de Divan Katip Üyesi. Bu durum bir kez daha gösteriyor ki alınan mevki makamlar kesinlikle siyasilerimizi tatmin noktasına eriştiremiyor. Hem Milletvekili , hem de Divan Katip Üyesi olan bir kişinin aynı zamanda başka kimse kalmamış gibi bir de Kadın Kolları Başkanı olmasını anlamakta zorluk çekiyorum.

Bu hafta ise birçok ilçe de Gençlik Kolları seçimleri başladı, burada durum farklı değil. İlçe Belediye Başkanının Adayı, Genel Merkezin Adayı, İBB’nin adayı derken gençler arasında kutuplaşma had safhaya ulaşmış durumda. Çünkü ülkede ekonomik zorluklar olsa da özellikle CHP’li gençlerin kendi mezuniyet alanlarında çalışmak yerine belediyelerde işe girme isteği ve girmeleri ne yazık ki bu kurultay süreçlerinde özgür iradelerini değil, bağlı oldukları Belediye Başkanlarının iradesini yansıtıyor.

Gençlerin belediyelerde çalışma isteğine ise en başından beri anlam veremiyorum. Günümüzde artık belediyelerin maaş dahi ödeyemeyecek mali bir durumda iken, gerçekten namusuyla çalışan bir insanın belediye en son tercih edeceği kurum olsa gerek.

Gençler sizlere sesleniyorum… Sizin avuçlarınızın içinden kayıp giden hayatlar üstüne birileri imparatorluk kuruyor, saltanat sürüyor uzak durun. Köşe başlarında bir takım siyasetçilerin müşterisi olmayın.

Öte yandan geçtiğimiz hafta yapılan Parti Meclisi toplantısında alınan kararla Özgür Özel 4 Eylül’de Tüzük Kurultayını toplama kararı aldı. Yerel seçimlerde alınan başarıdan sonra, geride kalan 4 ay içinde Özel aslında kendisine verilen krediyi zengin babanın miras yiyen evladı gibi hoyratça harcadı. Yumuşama süreci, son günlerde yapılan Paris ziyaretinde ortaya çıkan görüntüler seçmende hayal kırıklığı yarattı.

Bugüne kadar yapılan “Emekli Mitingi” gibi yapılan bütün eylemler ise adeta bu görüntülerle boşa düştü. Pazar günü CHP 7. Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir Televizyon Kanalında katıldığı programda “yumuşama sürecine” yönelik sorulan soruya “Neyin yumuşaması” diyerek sürece itirazını bir kez daha dile getirdi.

Günlerdir konuşulan bir konu ise yapılacak olan Tüzük Kurultayında Genel Başkan değişecek mi? Kılıçdaroğlu aday olacak mı? sorusu.

Bu soruya Kılıçdaroğlu açıklıkla cevap verdi. 1 yıldır çalışma ofisinde buna yönelik çalışma yapıyor diyenlere bugüne kadar hiçbir zaman adaylık için imza toplamadığını ama delegelerden bu yönde bir çalışma ve öneri de gelirse itiraz etmeyeceğini açıkça belirtti.

İmamoğlu cephesi ara ara kontra ataklarla Özgür Özel’e gözdağı vererek “Seni oraya biz oturtduk, gerekirse indiririz” mesajını üstü kapalı verdiler. Her ne kadar Paris’te İmamoğlu, Özel ve Yavaş üçlüsünü bir arada görsek de aslında bu üçlünün aralarında daha bugünden başlayan Cumhurbaşkanı Adaylığı gerginliğinin başladığını söyleyebiliriz.

Özel cephesi ise Tüzük Kurultayı’nda 20 Ağustos tarihine kadar Parti Meclisi seçimi kararını gündeme almayı tartışıyor. Özgür Özel 60 kişilik Parti Meclisi’nde yaklaşık 45 kişinin İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu’na yakın olmasından kaynaklı bu kararı tartışıyor ve ayağındaki prangalardan kurtulmak istiyor. Ama bakalım Özel buna cesaret edebilecek mi? Yoksa Dimyat’a pirince giderken, evde ki bulgurdan mı olacak?

Kılıçdaroğlu cephesinde ise şu anda bir hareketlilik gözükmüyor. Yapılacak Tüzük Kurultayı’nda önerilerini ve eleştirilerini muhakkak sunacaklardır. Yapılacak Tüzük Kurultayı’nın sonucunda alınacak kararlara ve delegelerin tepkisine göre bir yol haritası izleyecektir. Şu ana kadar Kılıçdaroğlu’nun ofisine yüzlerce Kurultay Delegesi ziyaret etti, birçoğu gidişattan memnun olmadıklarını iletseler de benim tahminimce Sayın Kılıçdaroğlu yola çıkmak için delegelere belki de tam güvenemiyor.

Daha 9 ay önce yapılan Kurultayda satın alınan delegeler, soğuk cüzdanlar, kripto paralar, Kiptaş’dan daireler ve pazar günü açılan döviz büroları iddiaları halen ortalıkta konuşulurken bu delegeye güvenmemekte pek de haksız sayılmaz. Çünkü bu iddiaların birisi bile doğru ise durum gösteriyor ki “CHP’de KURDUN DİŞİNE KAN DEĞMİŞTİR.”

Tolgahan ERDOĞAN
Gazeteci