DEM Parti Eş Genel Liderleri Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Mersin Akdeniz Belediyesi’ne kayyum atanmasına ve eş liderlerin tutuklanmasına sert bir lisanla karşı çıkarak, bu durumu demokrasiye darbe olarak nitelendirdi.
(ANKARA) – DEM Parti Eş Genel Liderleri Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Mersin Akdeniz Belediyesi eş liderlerinin tutuklanmasına ve Belediyeye kayyum atanmasına reaksiyon gösterdi. Hatimoğulları, “Kayyım, halk iradesinin inkarıdır. Demokrasinin kalan kırıntılarını da süpürme zorbalığıdır” derken Bakırhan, “Akdeniz belediyemize kayyım atanması demokrasiye açık darbedir. Bir yandan iç barış konuşulurken diğer yandan halkların iradesinin gaspı akıl tutulmasıdır” tabirini kullandı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi Eş Genel Liderleri Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Mersin Akdeniz Belediyesi Eş Liderleri Nuriye Arslan, Hoşyar Sarıyıldız ile meclis üyelerinin tutuklanmasına ve yerine Akdeniz Kaymakamı Zeyit Şener Belediye Lider Vekili olarak kayyum atanmasına toplumsal medya hesapları üzerinden reaksiyon gösterdi.
Hatimoğulları: “Demokrasinin kalan kırıntılarını da süpürme zorbalığıdır”
Hatimoğulları, yaşananları “Türkiye tarihinin kara sayfalarına bir yenisi daha eklendi” diyerek eleştirirken, “Kayyım, halk iradesinin inkarıdır. Demokrasinin kalan kırıntılarını da süpürme zorbalığıdır. Kayyım zorbalığı kentlerin talanının şifresidir. İç barış kayyımla değil; demokrasi ve özgürlüklerle sağlanır. Biz barış umudunu büyütmeye çalışırken yapılan bu irade gaspını kabul etmiyoruz! İktidarın kayyım zorbalığına karşı demokrasiye ve birlikte yaşama inanan herkesi demokratik hal göstermeye çağırıyoruz. Kayyımlar gidecek ve kesinlikle biz kazanacağız!” ifadesini kullandı.
Bakırhan: “Akdeniz belediyemize kayyım atanması demokrasiye açık darbedir”
Akdeniz Belediye Eş Başkanları ve meclis üyelerinin “siyasi soykırım operasyonları kapsamında rehin alındığını” ifade eden Bakırhan, şöyle dedi:
“Akdeniz Belediyemize kayyım atanması demokrasiye açık darbedir. Halkların bir ortada ömür umuduna yapılmış siyasi suikasttir. Reddediyoruz. Bir yandan iç barış konuşulurken başka yandan halkların iradesinin gaspı akıl tutulmasıdır. Bu akıl tutulmasından bir an evvel vazgeçilmesi daveti yapıyoruz. Kayyım zorbalığına, demokrasiye dönük darbelere ve Kürt düşmanlığına karşı demokratik gayretimizi yükselteceğimizin kelamını yineliyoruz. Zalimler ve zorbalar kaybedecek, halk kazanacak!”