Önce TÜSİAD, Sonra The Economist: Zamanlaması Manidar

Önce TÜSİAD, Sonra The Economist: Zamanlaması Manidar
Yayınlama: 17.02.2025
Düzenleme: 17.02.2025 15:41
23
A+
A-

Şubat 2025’in ortalarına geldiğimizde, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik gündemi yine ulusal ve uluslararası tartışmaların odağında. Önce TÜSİAD’ın çarpıcı açıklaması, ardından The Economist’in skandal makalesi… Yaşanan bu gelişmeler, sadece bir tesadüf mü, yoksa Türkiye üzerine oynanan daha büyük bir oyunun parçası mı?

TÜSİAD’ın “Sistem Çöküyor” Uyarısı ve Soruşturma

Türkiye’nin önde gelen iş dünyası kuruluşlarından TÜSİAD, 13 Şubat 2025’te yaptığı açıklamada, Türkiye’deki mevcut ekonomik ve siyasi durumun sürdürülemez olduğunu belirterek, “sistem çöküyor” ifadesini kullandı. Açıklamada, ekonomik belirsizliklerin iş dünyasını olumsuz etkilediği, hukuk sistemindeki sorunların yatırımcı güvenini zedelediği ve demokrasi standartlarının gerilediği vurgulandı.

Bu açıklamanın ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, TÜSİAD’a yönelik hızlı bir soruşturma başlattı. Gerekçe olarak ise “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlaması öne sürüldü. Bu hamle, TÜSİAD ile hükümet arasındaki gerilimi tırmandırırken, aynı gün uluslararası bir gelişme dikkat çekti.

The Economist’in Skandal Makalesi: Türkiye’de Baskılar Artıyor

Tam da TÜSİAD’ın çıkışıyla eş zamanlı olarak, 13 Şubat’ta İngiliz The Economist dergisi, Türkiye’de baskıların arttığını iddia eden bir skandal makale yayımladı. Makalede, hükümetin muhalefete ve iş dünyasına yönelik baskılarının giderek arttığı, hukukun üstünlüğü ve basın özgürlüğünün tehdit altında olduğu öne sürüldü.

Bu makale, Batı medyasının son dönemde Türkiye’ye yönelik sert eleştirilerinin devamı niteliğindeydi. Son yıllarda özellikle seçim süreçleri, ekonomi politikaları ve bölgesel diplomasi konularında Türkiye’yi sık sık hedef alan The Economist, yine benzer bir çerçevede Türkiye’ye ve Türkiye’nin gelişmesine olan öfkesini kustu.

Türkiye Üzerine Oynanan Oyunlar: Bir Tesadüf mü, Stratejik Bir Plan mı?

TÜSİAD’ın açıklaması ve The Economist’in makalesinin aynı gün gelmesi, basit bir tesadüf olarak mı görülmeli, yoksa Türkiye üzerine oynanan daha büyük bir stratejinin parçası mı? Bu noktada, Türkiye’nin ekonomik ve siyasi bağımsızlığına yönelik hamleleri, Batı’nın geleneksel politikalarıyla karşı karşıya geldiği gerçeği göz ardı edilmemeli.

Özellikle son yıllarda Türkiye’nin kendi savunma sanayisini geliştirme çabaları, BRICS gibi alternatif ekonomik bloklarla ilişkilerini güçlendirme girişimleri ve enerji alanında bağımsız adımlar atması, Batı’daki bazı çevreleri rahatsız ediyor. Buna ek olarak, Türkiye’nin Orta Doğu, Afrika ve Asya ile geliştirdiği stratejik ortaklıklar, Batı’nın küresel denklemini değiştirebilecek potansiyele sahip.

Dolayısıyla, TÜSİAD’ın iç siyasette belirli bir mesaj vermesi ve ardından The Economist’in uluslararası alanda Türkiye’yi hedef alması, birbirinden bağımsız olaylar olarak değerlendirilemez. Bu tür hamleler, Türkiye’nin ekonomik ve siyasi dengelerini bozmayı amaçlayan daha geniş bir planın parçası olabilir.

Sonuç: Türkiye Kendi Yolunu Çizmeye Devam Etmeli

Türkiye, uzun yıllardır hem iç hem de dış dinamiklerin etkisi altında yönünü belirleyen bir ülke oldu. Ancak son dönemde, kendi ulusal çıkarlarını önceleyen politikaları nedeniyle baskılarla karşı karşıya. TÜSİAD’ın açıklaması ve The Economist’in makalesi, küresel ve yerel aktörlerin nasıl koordineli hareket edebildiğini bir kez daha gösterdi.

Bu süreçte, Türkiye’nin ekonomik ve siyasi bağımsızlığını koruyarak, milli çıkarlarını gözeten adımlar atmaya devam etmesi kritik önem taşıyor. Tarih boyunca birçok kez farklı baskılarla karşılaşan Türkiye, yine benzer bir sınavdan geçiyor. Ancak unutulmamalı ki, bu tür baskılar geçmişte olduğu gibi bugün de Türkiye’nin güçlenmesine engel olamayacak.

Gökhan ÖZBEK
HaberBiyotik.com Yayın Koordinatörü

HaberBiyotik.com Yayın Koordinatörü
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.