Uzaylılar, havaalanlarımız sayesinde bizi bulup istila edebilir mi?

“Uzaylı” kavramı pek çoğumuza bilim kurgu gibi gelebilir ama bilim insanları uzun yıllardır, dünyanın bir uzaylı istilasına maruz kalabilme olasılığı konusunda uyarılar yapıyor. Uzaylıları henüz bulamamış olmamız, onların var olmadığı anlamına gelmiyor ve bir gün bizi bulacak uzaylıların dünyayı istila hatta yok etme planlarının olmayacağının da garantisi yok.

Bu yüzden uzaya gönderdiğimiz her sinyali dikkatle seçmemiz gerektiği konusunda bilim dünyasında önemli bir görüş var. Ancak bu konuda önemli bir güvenlik açığı da var, havalimanları…

Havalimanı radar sistemleri, gökyüzünü uçak arayışı içinde tararken radyo dalgalarını uzaya yayıyor ve bu yayılım önemsiz bir miktar değil. Dünya’da 40.000’den fazla havalimanı bulunuyor ve hepsi radar kullanmasa da, kullananlar birleşik olarak 2×10^15 watt’lık radyo sinyali üretiyor. Eğer 200 ışık yılı mesafe içindeki uzaylılar, Batı Virginia’daki Green Bank Teleskobu’na benzer bir teleskopa sahipse, bu sinyalleri tespit edebilirler.

Sadece askeri radar sistemlerine baktığımızda durum, uzaylı SETI (Dünya Dışı Zeka Arama) çalışmaları açısından daha da ilginç hale geliyor. Bu radarlar daha odaklanmış ve yönlü olup, fener ışığının gökyüzünde dönmesi benzeri çok belirgin ve farklı desenler oluşturuyor.

Bizi konserveleyip yemek isterler mi?

Bir şekilde bu radyo sinyallerini alan uzaylı dostlarımız, 200 ışık yılı uzaktan gelip hepimizi köle yapmaya veya besin zincirinde bedava protein olarak kullanmaya ya da dünyanın kaynaklarını/suyunu/denizlerini sömürmeye kalkışmak isteyebilirler.

Kulağa çok abartılı bir bilim kurgu filmi senaryosu gibi gelse de bilim insanları bu olasılıkların var olduğunu ve Dünya için risk oluşturduğunu sıklıkla tekrarlıyorlar.