Amerika’yı finansal krizden kurtaran adam,
Birinci Dünya Savaşı öncesinin en büyük girişimcilerinden olan Amerikalı banker ve sanayici. JP Morgan der ki “Gerçek para altındır, gerisi borçtur”
“Dolar yükseliyor bu seviyeden dolar alalım mı?” al kardeşim, paranın pul olmasını istiyorsan hemen al.
Dolar alacağınıza tuvalet kağıdı alın. Çok daha kar edersiniz. Sonuçta ikisi de kağıt…
“Ama dolar yükseliyor” Bir bak bakalım en çok ne yükseliyor. Enflasyon yükselirken her şey yükselir. Ona bakarsan ekmekte yükseliyor, tuvalet kağıdı da yükseliyor. Ekmeğe son 1 yılda 4 kez zam yapıldı. 200 gram ekmek 3,5 liraya satılırken şimdi 8 lira. Yüzde 100’den fazla artmış peki dolar? Tuvalet kâğıdına bakalım son 2 yılda yüzde 300 arttı. Peki dolar?
Doların son 1 aylık getirisi yüzde 3,18
Son 1 yılda yüzde 53,59
Tasarrufunu korumak isteyenler soruyor “ne alalım?”
Cevap veriyorum: ALTIN
Tabii külçe altın..
Gram altına baktığımızda
Altının son 1 aylık getirisi yüzde 7,32
Son 1 yılda yüzde 74,44
Elinde dolar tutacağına, tuvalet kağıdı tut.
Ama eğer tasarrufunu korumak ve artırmak istiyorsan altın tut.
Bir de şu açıdan bakalım Dolar basılabilen yani üretilebilen bir kağıt. Ancak altın bir maden dünya üzerinde varlığı sınırlı aynı zamanda bir yatırım aracı. Altın, yüzyıllardır kurumsal ve bireysel yatırımcılar için de enflasyon veya durgunluktan korunma yöntemi olarak dikkat çekmiştir.
Hükümetler altını kadar para basabilir. Bu yüzden de merkez bankaları altın rezervini yükseltmek için çaba gösterirler. Dünyanın en büyük ekonomileri de bu kapsamda kasalarında altın saklıyor. Elbette döviz de var rezervlerde ancak 2020 yılından beri ulusal rezervler için fiziki altın alımları son yılların en yüksek seviyesinde.
Ortadoğu’daki karışıklık, ekonomik belirsizlikler hepimizi tedirgin ediyor. Şöyle bir düşünmek lazım ekonomilerini dengede tutmak için ülkeler altın rezervini artırıyorsa, bireyler ne yapmalı?
Merve Sibel SİLİ