Kısa süre içesinde zenginleşen ve sıklıkla lüks yaşamlarını sergileyen sosyal medya fenomenleri çok önemli bir süreçten geçiyor. Ekonomik olarak zor günlerden geçen halk karşısında her gün yediklerini, içtiklerini, giydiklerini ve gittikleri yerler ile en mahrem alanlarını dahi ulu orta ifşa eden fenomenlerin uykuları kaçmaya, keyifleri bozulmaya başladı.
Dilan Polat ve ailesi ile başlayan süreç zincirleme halinde bazı fenomenlere gözlerin çevrilmesine neden oldu. Kısa süre içerisinde zenginleşen bir takım fenomenlerin, bu zenginleşmelerine kaynak kazançlarının makul ve olağan, usul, yasaya uygun ticaretten mi yoksa mevzuata aykırı suça konu olarak mı elde edildiğine yönelik MASAK harekete geçti. Mali suçlarla mücadele için oldukça önemli adımların atılması ve operasyonların yapılması bizzat halk tarafından takip ediliyor. Hangi fenomenlerin suça konu paraya veya suça bulaştığının cevabını ise çok yakında arka arkaya duyulacak. Zira bir yandan re ’sen (kendiliğinden) olan incelemeler bir yandan ise şikâyet dilekçeleri ve CİMER üzerinden yapılan ihbarlar söz konusu.
Bu süreçte bazı fenomenler sosyal medya temizliğine başladı bile, ne var ki dijital hafıza unutmaz! Ticaret yapanlara ilişkin olarak yapılacak fatura, evrak araştırması, hesap hareketleri incelemesi vb. birçok inceleme ile para akışlarının ve kazançlarının ne kadar usul ve yasalara uygun olduğu, suça konu bir paranın uhdelerinde olup olmadığı, vergisel aykırılıklarının bulunup bulunmadığı ortaya çıkacak. Devamında ifadeleri alınıp gerekli görülmesi halinde gözaltı gibi bazı süreçleri yaşamaları da mümkün olacak. Yani büyük ve detaylı bir çalışma ile temiz bir döneme yol çıkıldığını söylemek mümkün…
İçişleri Bakanı sn. Ali Yerlikaya çalışmaları ile tüm toplum ve muhalefet nezdinde de takdir topluyor. Çetelerin ve firarilerin peşine düşmesi, göç dalgası ile mücadelesine ek olarak sosyal medyada palazlananlara karşı da verdiği mücadele halktan büyük destek alıyor.
Peki, vatandaş bu süreçte ne yapmalı? Öncelikle sosyal medyadan güven vermeyen, özgeçmişi ve yeterlilikleri sabit olmayan kişilerin sırf takipçisi çok olduğu için adını verdiği ürünleri kullanmaktan, satın almaktan geri durulmalı. Bunun yerine eczanelerde satılan ürünler başta olmak üzere güvenilir, uzun senelerdir denetimlerinden başarı ile çıkmış, çalışmaları ulaşılabilir olan markalar tercih edilmeli. Satın alma yapmaları halinde ise alışverişlerine ilişkin fatura gönderilmesi ve fatura bilgileri ile ürün barkod ve içerikleri, izinleri kontrol edilmeli. Yasal mevzuata aykırılık halinde mutlaka ilgili kurumlara durum ihbar edilmelidir.
Toplumsal olarak takipçisi olduğumuz bakanlık ve emniyet çalışmalarına destek vermek adına genel olarak olayları gündemde tutmak ve ilgili alanlar var ise bu alanlara dikkat çekmek son derece doğru bir yaklaşımıdır. Ancak kişileri töhmet altında bırakıp, bir kısım tarafından da cadı avına döndürülmeye çalışılan bu süreçte, hiçbir aleyhe gösterge olmayan ve sadece takipçisi yüksek olduğu için bir takım kişiler hakkında ise maddi manevi zarar doğuracak söylemlerden de uzak durmak gerekiyor. Bu anlamda varsa emareler kurumlara ihbarda bulunarak sistem çarklarınının çevrilmesine vesile olmak en doğru olanı olacaktır.
Dezenformasyon, toplumsal etik ve ahlaka verilen zarar da suça konu parayı uhdesine geçirmek ve vergi kaçırmak kadar ciddi bir sorundur. Bu zamanları yaşarken ne kadar değerlerimizin önemsiz kaldığını üzülerek gördük. Bir yandan şımarıkça tavırlar ve nerden geldiği belli olmayan paralar diğer yanda ise kişilerin çocuklarına kadar hakaret edebilmeyi hak görenler… Değerlerimiz olmak zorunda, değerlerimizi korumak zorundayız. Türk toplumu olarak birleştirici unsurlarımıza sahip çıkmalıyız. Suçun faili çocuğa bile suça sürüklenen çocuk dediğimiz suçlu demediğimiz bir yasal ve ahlaki yapıdan annesi veya babasının suçu, yanlışı yüzünden hakaret edilmesini normal gören bir zihniyete geçemeyiz.
Yanlışın karşısında doğru durarak mücadele edebiliriz. Herkes suçu delilleri ile ortaya çıkana kadar masumdur karinesini benimseyip, gerektiği halde inceleme hatta yargılamayı Türk Milleti olarak talep edip, takipçisi olacağız. Üslup ve ahlaki değerlerimize sahip çıkıp bu değerlere sahip olmayanları kabul görmeyeceğiz. Ezcümle hep beraber suçlu ve suçla mücadele eden başta emniyet güçlerimize destek olup aykırılık gördüğümüz yerde kurumlara ihbarda bulunmaya devam edeceğiz ancak bunu yaparken sorumlu Türk Vatandaşı kimliğine de yakışır beyanlarda bulunacağız.
Cadı avına dönmeyen ancak hiçbir suçlunun da inceleme dışında bırakılmayacağı bir sosyal medya operasyonu olmasını umuyorum.
Özgecan SIRMA
Avukat