Yunanistan’ın eski başbakanlarından Aleksis Çipras’a göre, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi Türk-Yunan ilişkilerine de zarar verdi.
Yunanistan’ın eski başbakanlarından Aleksis Çipras, bu hafta okuyucuyla buluşan “İthaki” adlı kitabında, 2015-2019 dönemindeki Başbakanlık günlerini anlattı. Daha çok iç politika ve ekonomik krize ağırlık verilen kitaptaki uluslararası ilişkiler bölümünde Türkiye ile ilişkilere de değinildi.
TÜRK YUNAN İLİŞKİLERİNDE DÖNÜM NOKTASI TARİH 15 TEMMUZ
Çipras, kendi dönemindeki Türk-Yunan ilişkilerinin 15 Temmuz darbe girişimi öncesi ve sonrası olarak iki bölümde ele alınabileceğini belirtti. Yunanistan’ın, o dönem yaşadığı ekonomik kriz nedeniyle çok yönlü bir dış politikaya ihtiyaç duyduğunu ve bu nedenle küresel ve bölgesel aktörlerle ilişkilere önem verdiğini belirten Çipras, 15 Temmuz 2016 öncesinde Türkiye ile ilişkilerde pozitif gündemin hakim olduğunu kaydetti.
7 AYDA 3 ZİYARET
Yunanistan’ın eski lideri, ilişkilerdeki tüm sorunlara rağmen 7 ayda Türkiye’yi 3 kez ziyaret eden bir Yunanistan başbakanı olduğuna işaret ederek, “Bence, eğer aynı yılın Temmuz ayında yaşanan darbe girişimi araya girmeseydi, Türkiye ile Yunanistan arasında İzmir’de Mart 2016’da düzenlenen 4. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK), Türk Yunan ilişkilerinde önemli bir dönüm noktası olabilirdi.” ifadesine yer verdi.
Ekonomik krizdeki başbakanlık döneminde ilk kez ailesi ile tatile gittiğinde Türkiye’deki darbe girişimi haberini aldığını aktaran Çipras, darbe girişiminin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı arayarak darbe girişimine karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a desteğini dile getiren ilk isimlerden biri olduğunu belirtti.
“YUNAN YARGISI KARAR VERMELİ” CEVABI
Çipras, 16 Temmuz sabahı, Türkiye’den askeri helikopterle Yunanistan’ın Dedeağaç şehrine kaçan 8 firari FETÖ üyesine ilişkin haberi dönemin Savunma Bakanı Panos Kamenos’tan aldığını vurgulayarak, uluslararası hukuktan kaynaklanan ve insani sorumlulukları nedeniyle firari FETÖ üyelerinin iltica taleplerini incelemek zorunda olduklarını savundu.
Bu konu üzerine hemen ertesi gün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisini aradığını ve FETÖ mensuplarının iade edilmesini istediğini anlatan Çipras, “darbecilerin Yunanistan’da hoş karşılanmadığını ancak Yunan yargısının karar vermesi gerektiğini” söylediğini aktardı.
2 YIL SÜREN GERGİNLİK
Çipras, “Bu 8 kişi meselesi en az 2 yıl Türk-Yunan ilişkilerinde sürekli bir sorun teşkil etti.” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin bu olaylardan sonra Yunanistan’a karşı tavrını sertleştirdiğini ileri süren Çipras, 8 firari FETÖ üyesine ilişkin konunun da gündemden bir türlü düşmediğini ifade etti.
65 YIL SONRA YUNANİSTAN’A GİDEN İLK CUMHURBAŞKANI
Kitabında, Erdoğan’ın 2017’de, Yunanistan’a 65 yıl sonra gelen ilk Türk Cumhurbaşkanı olduğunu anımsatan Çipras, “Kapalı kapılar ardında ne kadar uzlaşı sağlayamadığımız konu varsa, ortak basın toplantısında kameralar önünde de bunları ortaya koyduk.” sözlerine yer verdi.
Bu basın toplantısının ardından, “basın toplantısında yaşanan gerginlik Türk-Yunan ilişkilerindeki gerginliği daha da artırdı” şeklindeki eleştirilere işaret eden Çipras, “Bana göre faydalı oldu. Bence komşunun neye inandığını direkt söylemesi, başkalarının söylemesinden daha iyidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Çipras, Batı Trakyalı Türk azınlığa ilişkin görüşlerini de paylaşırken, geçmişin ciddi hatalarını düzeltecek demokratik düzenlemelerin, azınlığın haklarını ve eşit vatandaşlık ilkesini ve sosyal birliği güçlendireceğine, ülkedeki tüm hükümetlerin bu sorumluluğu taşıması gerektiğine inandığını belirtti.
Kendi liderliğindeki hükümetin, Yunanistan’ın İyon Denizi’nden başlayarak kara sularını aşamalı olarak artırma fikrini gündeme getirdiğini, ancak o dönemki siyasi rakibi, bugünkü Başbakan Kiryakos Miçotakis’in, böylesi bir uygulamanın Türkiye’nin tezlerini kabul etmek anlamına geleceği gerekçesi ile fikre karşı çıktığını aktaran Çipras, Miçotakis’in buna rağmen iktidara geldiğinde bu şekilde İyon Denizi’nde kara sularını 6 milden 12 mile çıkarma yoluna gittiğini kaydetti.